Çocuklarda 0-6 yaş dönemi, çocuğun bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal gelişiminin hızlı olduğu ve kişilik yapısının biçimlenmeye başladığı, temel alışkanlıkların çocuğa kazandırıldığı önemli bir dönemdir. Bloom tarafından yapılan araştırmaya göre 17 yaşına kadar olan zihinsel gelişmenin %50’si 4 yaşına, %30’u 4 yaşından 8 yaşına, %20’si ise 17 yaşına kadar oluşmaktadır. Sosyal duygusal gelişim açısından bakıldığında ise, erken çocukluk yıllarında kazanılan davranışların büyük bir kısmının yetişkinlikte, bireyin kişilik yapısını, tavır, alışkanlık, inanç ve değer yargılarını biçimlendirdiği ortaya çıkmaktadır.
Sosyal duygusal gelişim açısından bakıldığında ise, erken çocukluk yıllarında kazanılan davranışların büyük bir kısmının yetişkinlikte, bireyin kişilik yapısını, tavır, alışkanlık, inanç ve değer yargılarını biçimlendirdiği ortaya çıkmaktadır. (Oktay, 2004)
İnsanlar, doğduklarında toplumun kurallarını bilmezler. Dünyayı başkalarıyla paylaşmayı, duygularını açığa çıkarmayı sonradan öğrenirler. Oysa, yaşamak için, bu davranışların öğrenilmesi gerekir. Bunların elde edilmesi sürecine sosyalleşme denir (Binbaşıoğlu, 1978). Kişinin yaşamında sosyalleşme süreci önemli bir yere sahiptir. Sosyal beceriler, kişinin başkaları ile olumlu ilişkiler başlatabilmeleri ve sürdürebilmeleri için önemli davranış elemanlarıdır.
Gelişim ile ilgili araştırmalar okula uyum ve okul başarısında çocukların sosyal davranışlarının önemini vurgular. Okula düşük sosyal yeterlilikle giren çocuklarda sıklıkla, akranlar tarafından reddedilme, davranış problemleri ve düşük akademik başarı gibi problemlerle karşılaşılmaktadır. Çocuğun erken dönemde bu sosyal becerileri kazanması önemlidir. Sosyal becerinin temellerinin atıldığı ilk yer aile sonrasında okuldur.
Bireyin yaşamı üzerinde doğum öncesinden başlayarak ömrünün sonuna kadar etkisini sürdüren ebeveynler, çocuğun gelişiminde büyük önem taşımaktadır. Okul öncesi dönemde çocuğun anne ve babasıyla kuracağı duygusal bağ, onun ileriki yaşamında nasıl bir insan olacağını büyük ölçüde belirleyen bir etkendir. Aileler çocukların ilk öğretmenleridir ve anne-babalar günlük yaşam olayları içinde çocuklarının araştırmasına, çevreyle aktif etkileşim içine girmelerine ve gözlemlerini taklit etmeleri yoluyla öğrenmeleri için zengin olanaklar sunabilmektedir.
Sosyal beceri, belli bir ortamda toplumsal olarak kabul görecek şekilde davranabilmedir. Çocukların gruba katılma, hayır diyebilme, alayla baş edebilme, öfke gibi olumsuz duyguları ifade edebilme, bir konuşmayı başlatma, sürdürme ve sonlandırma, uzlaşma yapabilme becerileri sosyal beceriler arasında yer almaktadır. Bunun yanında göz göze gelme, beden duruşu ve mesafesi, ses tonu, yüz ifadesi gibi sözsüz iletişim öğeleri de son derece önemlidir.
Sosyal beceriler, öncelikli olarak öğrenme yoluyla kazanılır. Belirli sözel ve sözsüz davranışlardan oluşur. Sosyal becerisi gelişmiş olan çocuklar, katıldıkları etkinliklerden daha çok zevk alır, duygularını kontrol edebilir ve kendi kararlarını kendileri verirler. Sosyal becerisi yeterince gelişmemiş çocuklar ise, akranları tarafından dışlanabilir ve ihmal görebilirler. Bu beceriler ne kadar erken yaşta öğretilirse, kişinin davranış repertuarının o denli doğal bir parçası haline dönüşür.
Çocukların gruba katılma, hayır diyebilme, alayla baş edebilme, öfke gibi olumsuz duyguları ifade edebilme, bir konuşmayı başlatma, sürdürme ve sonlandırma, uzlaşabilme, grupla bir işi yürütme, paylaşma, duygularını ifade edebilme ve problem çözme sosyal beceriler arasında yer almaktadır. Bunun yanında göz göze gelme, beden duruşu ve mesafesi, ses tonu, yüz ifadesi gibi sözsüz iletişim öğeleri de son derece önemlidir. sosyal ilişkiyi başlatma-sürdürme, grupla bir işi yürütme, paylaşma, duygularını ifade edebilme ve problem çözme becerilerini geliştirme fırsatı bulurlar.
Sosyal becerisi gelişen çocukların akranları ile oyun ortamlarında bulunma istekleri de artar. Sosyal becerilerde sorun yaşayan çocuklar ise, yaşamları boyunca kişilerarası ilişkilerde, akademik çalışmalarda, duygusal-davranışsal alanlarda ve meslek yaşamlarında çeşitli problemlerle karşılaşmaktadırlar.
Uzman Klinik Psikolog
Dilan DURAN
Kaynakça
Çetin, F., Bilbay, A., Albayrak Kaymak, D., Çocuklarda Sosyal Beceriler, Epsilon Yayınları, İstanbul, 2003.
Akkök, F., İlköğretimde Sosyal Becerilerin Geliştirilmesi, Özgür Yayınları, İstanbul, 2010.
Akman, B., Gülay, H., Okul Öncesi Dönemde Sosyal Beceriler, Pegem Akademi Yayıncılık, Ankara, 2009.